Haber Yazarken Hangi Zaman Kullanılır? Siyaset Bilimi Perspektifinden Bir İnceleme Güç İlişkileri ve Toplumsal Düzen Üzerine Bir Bakış Siyaset, sadece devletle ilgili değil, aynı zamanda toplumun her kesimiyle ve güç ilişkileriyle bağlantılı bir alandır. Siyaset bilimcileri, iktidar yapılarının toplumda nasıl yerleştiğini ve bu yapıların bireyler ve gruplar üzerinde nasıl etkiler yarattığını incelerler. Bu analiz, yalnızca ekonomik ve politik güç ile ilgili değil, aynı zamanda dilin de bu yapılar üzerindeki etkisiyle ilgilidir. Çünkü dil, sadece iletişimi sağlamakla kalmaz, aynı zamanda gücün ve ideolojilerin araçlarından biri haline gelir. Bir haberin yazılması sırasında hangi zamanın kullanılacağı da tam olarak bu güç ilişkilerini yansıtan…
Yorum BırakGizemli Hikaye Günlüğü Yazılar
Gün Balığı Yenir mi? Tarihin Akıntısında Bir Balığın Hikâyesi Bir tarihçi olarak geçmişi anlamaya çalışırken sık sık bugünün sofralarına da bakarım. Çünkü insanlar neyi yediğiyle, neyi yemediğiyle tarihin her döneminde kim olduklarını anlatmıştır. Gün balığı da işte bu hikâyelerden biridir. Eskiden deniz kıyısındaki köylerde fakirin yemeği sayılırken, bugün kimi sofralarda egzotik bir merak nesnesine dönüşmüştür. “Gün balığı yenir mi?” sorusu bu yüzden sadece biyolojik değil; kültürel, ekonomik ve ahlaki bir sorudur. Tarihsel Arka Plan: Gün Balığının Sofraya Gelişi Gün balığı, kimi bölgelerde “güneş balığı” veya “ay balığı” olarak da anılır. Bilimsel adı Mola mola olan bu devasa tür, tarih boyunca…
Yorum BırakKollikuasyon Ne? Farklı Bakış Açılarıyla Derinlemesine Bir İnceleme Merhaba sevgili okuyucular! Bugün belki de daha önce adını duymadığınız ama dilin inceliklerini ve düşünce biçimimizi anlamak açısından son derece önemli bir kavramı birlikte keşfedeceğiz: kollikuasyon. Bu konuyu sadece teknik yönleriyle değil, farklı bakış açılarıyla ele alarak anlamaya çalışacağız. Ben, fikir alışverişini seven biri olarak, sizlerle bu terimin anlamını, önemini ve geleceğe dair taşıdığı potansiyeli tartışmak istiyorum. Bazılarımız kelimelere nesnel, veri odaklı bir pencereden bakarken, bazılarımız onların toplumsal ve duygusal etkilerini düşünerek yorum yapar. İşte tam da bu nedenle, kollikuasyon gibi dilin derin anlam katmanlarını barındıran konuları çok yönlü tartışmak değerli. —…
Yorum BırakÇağrışım Değeri Ne Demek? Tarihin İzinde Bir Kavramın Yolculuğu Bir tarihçi için geçmiş, yalnızca kronolojik olaylar dizisi değildir; aynı zamanda her dönemin insanlarının düşünce biçimlerinin, duygularının ve sembollerinin yansıdığı bir aynadır. Bu aynaya baktığımızda, kelimelerin, imgelerin ve simgelerin çağrıştırdığı anlamların zamanla nasıl değiştiğini görmek, bize hem geçmişi hem bugünü anlamamızda yardımcı olur. İşte tam da bu noktada çağrışım değeri kavramı, tarihle düşüncenin kesiştiği özel bir anlam taşır. Çağrışım Değeri: Zihnin Hafızasındaki Yankı Çağrışım değeri, bir kelime, imge veya sembolün birey ya da toplum zihninde uyandırdığı duygusal, kültürel ve tarihsel anlamların bütünüdür. Başka bir deyişle, bir nesneye, söze ya da olaya…
Yorum BırakKangurular Neden Güçlü? Çünkü Onlar Doğanın Fitness Koçları! Herkes kanguruları bilir. O uzun kuyrukları, güçlü arka bacakları ve tabii ki muazzam zıplama yetenekleriyle tanınırlar. Ama bir soru var ki, herkesin aklında: Kangurular neden bu kadar güçlü? Bu, biyolojik bir fenomen mi yoksa kanguruların gizli bir spor salonu rutinleri mi var? Belki de yalnızca doğanın en iyi vücut geliştiricileridir. Hadi, bu güçlü sevimlilere daha yakından bakalım! Kanguruların Gizli Gücü: Gerçekten Ne Yiyorlar? Hepimiz bir şekilde kangurulara “özgün” varlıklar olarak bakıyoruz. Onlar, Avustralya’nın en popüler sporcuları, bildiğiniz o büyük, uzun bacaklı atletler gibi. Peki, bu kaslı kanguruların sırrı ne? Belki de daha…
Yorum BırakTopçu Tugayları Nerede? Kültürel Bir Haritanın Antropolojik İzinde Bir antropolog olarak dünyanın dört bir yanında kültürlerin çeşitliliğini gözlemlemek, insanın topluluk bilinciyle kurduğu derin ilişkileri anlamamı sağladı. Fakat bazen, bu ilişki sadece ritüellerde ya da mitlerde değil, kurumsal yapılar içinde de kendini gösterir. Topçu Tugayları da tam olarak bu türden yapılardır: askerî birer birim olmalarının ötesinde, toplumsal dayanışma, disiplin, aidiyet ve sembolik düzenin somutlaştığı kültürel organizmalardır. “Topçu Tugayları nerede?” sorusu, aslında yalnızca coğrafi bir merak değil; insanın düzen, güç ve kimlik arayışına dair antropolojik bir sorgulamadır. Bir Askerî Yapının Kültürel Anatomisi Topçu Tugayları, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde konuşlanmış askerî birliklerdir. Ancak antropolojik…
Yorum BırakRenkli Görmeyi Sağlayan Nedir? Bir Edebiyatçının Kaleminden Işığın ve Anlamın Dansı Bir edebiyatçı için renk, yalnızca görsel bir deneyim değil, bir anlamın titreşimidir. Her kelime, her cümle bir renge bürünür; bazen umut sarısı, bazen melankoli mavisi… İnsan, kelimelerle dünyayı yeniden boyar. “Renkli görmeyi sağlayan nedir?” sorusu bu bağlamda yalnızca fizyolojik bir merak değil; aynı zamanda edebiyatın kalbinde yankılanan bir felsefi sorgudur. Çünkü görme eylemi, yalnızca gözle değil, dilin ışığıyla gerçekleşir. Dilin Prizması: Renkleri Kelimelerle Görmek Bir ressam fırçasıyla renkleri karıştırırken, bir yazar kelimeleri karıştırır. Edebiyatta dil tıpkı bir prizma gibidir; beyaz ışığı alır, onu anlamlara böler. Virginia Woolf’un metinlerinde, renkler…
Yorum BırakOrta Hasarlı Bina Güçlendirme Ne Kadar Sürer? Güç, İktidar ve Vatandaşlık Üzerine Bir Siyasal Okuma Bir siyaset bilimci olarak binalara bakarken yalnızca betonarme yapılara değil, toplumun iktidar ilişkilerine de bakarım. Çünkü her bina, aslında bir rejimin, bir yönetim anlayışının, bir vatandaşlık biçiminin sessiz tanığıdır. Bir ülke depremle sarsıldığında yalnızca duvarlar değil, kurumlar da çatlar. Orta hasarlı bina güçlendirme sorusu, teknik olduğu kadar siyasal bir sorudur: Ne kadar sürer? Evet, ama hangi koşullarda, kim için ve hangi niyetle? İktidarın Betonlaşması: Kurumlar Ne Kadar Dayanıklı? Bir bina orta hasar aldığında hemen yıkılmaz, ama eski güvenini de taşımaya devam edemez. Aynı durum devlet…
Yorum BırakNe Demek Sevinç Ne Demek? Siyaset Bilimi Perspektifinden Bir Analiz Bir Siyaset Bilimcinin Gözünden: Sevinç ve İktidarın Kesişim Noktası Bir siyaset bilimci olarak “sevinç” kavramına baktığımda, yalnızca bireysel bir duygu değil; aynı zamanda toplumsal düzenin ve iktidar ilişkilerinin bir yansımasını görürüm. Sevinç, kimlerin mutlu olabileceğini, kimlerin dışarıda bırakıldığını ve kimin bu mutluluğun çerçevesini çizdiğini bize anlatır. Peki, gerçekten kimin sevinci meşrudur? Devletin onayladığı, medyanın yücelttiği ya da halkın kendiliğinden ürettiği sevinçler mi? Bu sorular, duyguların da birer politik araç olduğunu gösterir. Çünkü her iktidar, kimin neye sevineceğini belirleyerek kendi meşruiyetini yeniden üretir. Sevincin İdeolojik Boyutu: Mutluluğun Yönetimi Tarihin her döneminde…
Yorum BırakKeskin Göz Nedir? Kültürlerin Görme Biçimleri Üzerine Antropolojik Bir İnceleme Bir antropolog olarak, her kültüre baktığımda aynı soruyu sorarım: İnsanlar dünyayı nasıl görür? Görmek, yalnızca fiziksel bir süreç değildir; anlamak, yorumlamak ve fark etmekle ilgilidir. Her toplumun kendine özgü bir bakışı, yani kendi “keskin göz”ü vardır. Bu ifade, yüzeyin altını görebilen, sembollerin ardındaki anlamı çözebilen bir algıyı temsil eder. Keskin göz, sadece dikkatli gözlem değil; kültürün, bilincin ve sezginin birleşimidir. “Keskin göz” kavramı antropolojik bir açıdan incelendiğinde, toplumların sembollerle kurduğu ilişkileri, ritüellerdeki gözlem gücünü ve kimlik inşasındaki görsel farkındalığı anlamamıza yardımcı olur. Çünkü göz, kültürün en sessiz tanığıdır. İnsan, gördüğü…
Yorum Bırak