Kesin Yerine Ne Kullanılır? Bir Hikâye ve İki Farklı Bakış Açısı
Hayat bazen öyle anlarla gelir ki, küçük bir kelime bile her şeyi değiştirebilir. Bir kelime, ilişkilerde duvarları yıkabilir ya da yeniden inşa edebilir. Bazen “kesin” kelimesi, tam da o anın içinde kaybolan, en güçlü bağları bile koparabilecek kadar sert olabilir. Ama belki de aynı kelimeyi başka bir şekilde kullanarak, hem anlamı hem de kalbimizi değiştirebiliriz. Gelin, bu yazıda “kesin” kelimesinin yerine ne kullanılabilir, bunu bir hikâye üzerinden keşfedelim.
Bir Yaz Günü, İki Karakter ve Bir Sorun
Serkan ve Elif, yıllardır dosttular. Her ikisi de birbirinden farklıydı, ama dostlukları o kadar güçlüydü ki, bazen birbirlerinin eksikliklerini bile tamamlıyorlardı. Serkan her zaman çözüm odaklı, stratejik bir düşünce tarzına sahipti. Hayatta en çok değer verdiği şey, her şeyin bir plan dahilinde ilerlemesiydi. “Kesinlikle böyle olacak” derdi her zaman, çünkü onun için hayat, bir çeşit formüldü. Her şeyin bir çözümü, bir denklemi vardı. Ve bu denkleme ne kadar yakınsan, o kadar başarılıydın.
Elif ise daha farklıydı. O, duyguların ve ilişkilerin dilini çok iyi anlardı. İnsanların ne hissettiğini, ne düşündüğünü hemen kavrayabiliyor, onlara dokunarak yol gösteriyordu. Elif’in hayatı, bazen çelişkilerle dolu olsa da, insanları anlamak ve onlara yardımcı olmakla şekilleniyordu. “Kesin değil, ama sanırım böyle hissediyorum” derdi. Çünkü ona göre, hayatı anlamanın kesin bir yolu yoktu. Her şeyin içinde bir belirsizlik vardı, ve bu belirsizlikler insanları birleştiriyordu. Yani, tam olarak “kesin” olmayan ama var olan bir şeyler vardı.
Bir gün, eski bir dostlarının düğününe davet edildiler. Her şeyin mükemmel olması gerekiyordu. Serkan, düğün için her detayı önceden planlamıştı. “Kesinlikle bu saatte başlayacak, bu kadar kişi olacak, her şey tam zamanında bitecek,” diye sürekli konuşuyordu. Elif ise, “Ama ya bir şeyler değişirse, ya biri geç kalırsa, ya hava durumu beklenenden farklı olursa?” diyordu. O, “kesin” kelimesine karşı hep bir mesafe koyuyordu.
Planın Çöküşü ve Yeni Bir Başlangıç
Düğün günü geldiğinde, Serkan’ın planları tam anlamıyla çökmeye başladı. İlk başta her şey mükemmel gidiyordu. Ama sonra bir şeyler yolunda gitmedi. Hava biraz soğuk, bazı misafirler biraz geç kalmış, hatta DJ’in sesi bile biraz bozulmuştu. Serkan, daha düğünün ilk dakikalarından itibaren “Kesinlikle olamaz!” diyerek panik yapmaya başlamıştı. Ancak, Elif her zamanki gibi sakin kalmıştı. “Serkan, belki de her şey mükemmel değil, ama o kadar çok güzellik var ki burada. Bunu fark etmiyor musun?” demişti.
İşte o an, Serkan bir şey fark etti. Belki de her şeyin “kesin” olmasına gerek yoktu. Belirsizlik, o anın kendisini özel kılabilirdi. Elif’in “Kesin değil, ama o kadar güzel ki” diyerek yaşadığı anlar, Serkan’ın zihninde yeni bir kapı açtı.
Serkan, biraz durakladı ve düşündü. “Kesin” kelimesini o kadar çok kullanıyordu ki, bu kelime hayatını çok fazla daraltmıştı. Bir şeyin kesin olması gerektiğine o kadar çok inanıyordu ki, aslında anın tadını çıkaramamıştı. Oysa Elif’in bakış açısı farklıydı. “Kesin” olmadan da mutluluk bulunabilir, belki de hayatın en güzel anları belirsizliğin içinde gizliydi.
Kelimelerin Gücü: “Kesin” Yerine Ne Kullanılır?
Düğün bitip eve dönerken, Serkan Elif’e şöyle dedi: “Bir şey fark ettim, ‘kesin’ kelimesi hayatımı çok daraltıyor. Belki de bunun yerine ‘muhtemelen’ ya da ‘olabilir’ demek, bana daha geniş bir alan bırakır. Belki hayat, kesinliğin ötesindedir.”
Elif gülümsedi, “Evet, belki de ‘kesin’ yerine ‘belki’ ya da ‘olabilir’ demek, insanlara daha çok alan açar. Hani bazen insanlar ‘kesinlikle’ demektense, ‘sanırım böyle olabilir’ dediklerinde birbirlerine daha yakın hissediyorlar.”
Serkan, o an içinde bir şeylerin değiştiğini fark etti. Belki de tam olarak doğru kelimeyi bulmuştu. Belirsizlikle barışmak, hayatı daha rahat ve daha doğal kılabilirdi.
Sonuçta, “Kesin” Yerine Ne Kullanılır?
İşte hikayenin sonunda, “kesin” kelimesinin yerine ne kullanabileceğimizi bulduk. Hayatta her şeyin kesin olmasına gerek yok. “Kesin” yerine “olabilir”, “muhtemelen”, “belki” gibi kelimeler kullanarak, hem kendimize hem de başkalarına daha geniş bir alan bırakabiliriz.
Serkan’ın değişimi, bir bakıma hepimize bir ders veriyor: Belirsizliğin içinde hayatın tadını çıkarabiliriz. Kim bilir, belki de “kesin” kelimesini terk edip, “belki” demek, bir şeyleri daha fazla anlamamıza yardımcı olur.
Peki siz, “kesin” yerine hangi kelimeleri kullanıyorsunuz? Hangi kelime hayatınıza daha çok renk katıyor? Düşüncelerinizi bizimle paylaşın, tartışmaya katılın!